ŞEKER HASTALIĞI
ŞEKER HASTALIĞI
PROF DR METİN ÖZATA
Şeker hastalığınız varsa mutlaka METABOLİZMA DİYETİ yapınız. Prof Dr Metin Özata nın Metabolizma Diyeti kitabı çıktı.
İnsülin direnci bir kişide önce reaktif hipoglisemi yapar ; daha sonra ise Tip 2 Diyabet denilen erişkin Tip şeker hastalığına dönüşür.
Vücudumuz kan Şekerini Nasıl Ayarlar? Vücudumuz kendisi için gerekli olan enerjiyi yediğimiz gıdalardan elde eder. Yemek yedikten sonra gıdalar bağırsaklarda parçalanarak ufak şeker parçalarına dönüşür ve daha sonra bağırsaktan emilerek kan akımı yoluyla vücudumuza dağılır. Enerji sağlanması için kan şekerinin özellikle kas, karaciğer, yağ ve beyin gibi dokular olmak üzere tüm organların hücrelerine girmesi gerekir. Kanda bulunan şekerin hücrelere girmesi pankreas bezinden salgılanan insülin hormonu sayesinde olur. İnsülin hormonu yoksa veya olduğu halde etki gösteremiyorsa kandaki şeker hücreye giremediğinden birikir ve şekeriniz yükselmeye başlar. . Kan şekerinin ayarlanmasında insülin çok önemli olmasına rağmen diğer hormonların da kısmi etkileri vardır. Kanda şeker artınca (180 mg/dl’yi geçince) idrarla atılmaya başlar.
Tip 2 Diyabetin Gelişim Mekanizması
Tip 2 diyabet genetik olarak bu hastalığa eğilimi olan kişilerde ihtiyaçtan daha fazla kalori alımının devam etmesi durumunda ortaya çıkan bir hastalıktır. Tip 2 diyabete neden olan birçok genetik bozukluk vardır. Bu genetik bozukluklar neticesinde şeker metabolizmasında ve bu arada yağ ve protein metabolizmasında da bozukluklar oluşarak şeker hastalığı meydana gelmektedir. Tip 2 diyabetli kişilerde hem insülin hormonu iyi çalışmaz ve etkisini gösteremez hem de pankreas bezinden salgılanan insülin hormonu miktarında azalma vardır. İnsülin hormonunun etkisini gösteremediği yerler karaciğer, yağ ve kas dokularıdır. Pankreasdaki insülin salgılayan beta hücrelerinde de zaman içinde giderek azalma oluşur. Bu hücreler azaldıkca da insülinin miktarı azalır ve kanda şeker yükselmeye başlar. Kanda dolaşan yağ asitlerinin çok fazla olması ve bunların kandan dokulara girememesi de insülin hormon etkisini azaltmakta ve şeker hastalığına neden olabilmektedir. İnsülin hormonunun vücudumuzdaki doku veya hücrelerde yeterince etkili olamamasına İnsülin direnci (Rezistansı) adı verilir. Demek ki tip 2 diyabette hem insülin salgılanmasında bozukluk hem de insülin hormonunun yeterince etkili olamaması (insülin direnci) mevcuttur ve bu 2 bozukluk nedeniyle tip 2 diyabet oluşmaktadır. Bu bozukluk karbonhidrat metabolizmasında bozukluk olarak başlarsa da yağ ve protein metabolizmasında da bozukluklarla beraber görülür. Yağ ve protein metabolizmasındaki bozukluklar da şeker hastalığının göz, sinir ve damarlarda hasar (komplikasyon) yapmasına veya hastalığın ortaya çıkarmasına katkıda bulunur. Tip 2 diyabetin sıklığının giderek artması şişmanlığın artmasına ve hareketsizliğe bağlıdır. İnsülin direnci tip 2 diyabetli hastalarda şeker hastalığı ortaya çıkmadan yıllarca önce vardır. Bu direnç nedeniyle pankreas bezi devamlı olarak fazla insülin üreterek bu direnci yenmeye çalışır. Ancak bir süre sonra pankreas bezi artık yorulur ve yeteri kadar insülin salgılayamamaya başlar ve şeker hastalığı ortaya çıkar. Bu süreçte önce gizli şeker ve sonra aşikar şeker hastalığı ortaya çıkar. İnsülin direncinin etkili olduğu yerler kaslar ve karaciğerdir. Kandaki şeker kaslar ve karaciğer tarafından çok miktarda alınır. Eğer direnç varsa yani insülin yeterince etkili değilse yemek sonrası kanda artan şeker kas ve karaciğere giremediği için kanda birikmeye başlar ve kan şekeri yükselir. Yükselen kan şekerinin bir kısmı idrarla atılmaya başladığında beraberinde su atılımını artırdığından çok idrar yapılmaya başlanır. İdrarla çok su atıldığı için vücut susuz kalır ve bu defa susamaya ve çok su içmeye başlanılır. İnsülin hormonu yağ dokusundan yağların çözülmesini engelleyen bir hormondur. İnsülin etkisi azalınca yağ dokusundan yağlar çözülmeye başlar ve kanda yağ asitleri veya yağlar artmaya başlar. Karaciğerde oluşan şeker üretimi sağlıklı kişilerde insülin hormonu tarafından baskılanır. Şeker hastalarında ise insülin etkisi olmadığından karaciğerden de aşırı miktarda şeker üretilir ve kan şekeri yükselir. Açlık kan şekeri 90 mg/dl ‘yi geçtiği andan itibaren karaciğerde şeker üretimi artmış demektir. İnsülin direnci kilolu kişilerde daha fazladır ve o yüzden kilo arttıkça bu direnç artar ve şeker hastalığı görülme olasılığı yükselir. Özellikle yağın karında iç organlar etrafında birikmesi şeker hastalığı riskini iyice artırır. Yağ dokusundan çözünen yağ asitlerinin kanda çok artması hem insülinin çalışmasını bozar hem de bu yağların depolanmaması gereken pankreas gibi dokularda depolanması da şeker hastalığı gelişimine katkıda bulunur. Yağ dokusundan salgılanan leptin, adiponektin, TNF-alfa gibi hormonların fazla veya azlığı da şeker hastalığı gelişimine katkıda bulunur.
Tip 2 diyabetin özellikleri :
-Bu hastalarda insülinin çalışması bozuk olduğu gibi salgısı da bozuktur -Genellikle 30 yaştan sonra görülürse de, her yaşta olabilir -Hastaların %80’ninde şişmanlık vardır, ancak şişman olmayanlarda da tip 2 diyabet gelişebilir. Şişman kişilerde kilo vermekle kan şekerinde önemli oranda düzelme görülür. -Tip 2 diyabet çok su içme, çok idrara çıkma gibi şikayetler olmadan da ortaya çıkabilir. - Şeker hastalığına bağlı göz, sinir ve damar hastalıkları birlikte olabilir. -Genetik yatkınlık ve kilo alma en önemli risk faktörleridir. -Bu hastaların kanlarında tip 1 diyabetlilerde olduğu gibi antikorlar bulunmaz.
Şeker Hastalığının Belirtileri Nelerdir ?
. Bu kişilerin çoğunda hiçbir şikayet olmayabilir. Bazı hastalarda ise sık idrara gitme, aşırı açlık, zayıflama, halsizlik, görmede bulanıklık, kadınlarda vajinal kaşıntı, susuzluk ve çok su içme gibi belirtiler ortaya çıkar.
Şeker hastalığında görülen belirtiler şunlardır:
Çok su içme ve ağız kuruması Çok idrara gitme Çok acıkma Çok yemek yemeye rağmen zayıflama ve halsizlik Yaraların geç iyileşmesi Cildin kuru ve kaşıntılı olması Ayaklarda uyuşma ve karıncalanma Görmede bulanıklık Vajinal kaşıntı Yemeklerden sonra uyku gelmesi Tatlıya düşkünlük
 
|